Anne, Baba ve Çocuk İlişkileri

Anne, Baba ve Çocuk İlişkileri

  • YetenekVeZekA-i
  • Aile
  • 0 Yorum

Çocuk için ilk ortam ailedir. Hepimiz bir ailede veya ailenin yerini tutan bir ilk çevrede doğuyoruz. Bu ilk çevre, insan olarak hayatın gerçekleri ile ilk karşılaştığımız, onları benimsemeyi veya onlarla baş etmeyi ilk öğrendiğimiz ortam oluyor. Aile, duygularımızı ve çok yönlü kabiliyetlerimizi besleyip geliştirecek miraslar deposudur. Aile, milletin de büyük insanlık ailesinin de küçük bir örneğidir. Bireysellik, milliyet, din vb. ilk şekillerini aileden alırlar.

 Aile içi iletişim veya çocukların ana-babayla, birbirleriyle, eşlerin birbirleriyle ve çocuklarıyla olan iletişimi, çocukları anlamada, duygu ve düşüncelerini birbirlerine aktarmada özel bir önem taşır. İletişim, insanların sizi tanımasına ve karşılıklı anlayış oluşturmasına izin vermektir. Özellikle iletişim süreci aile içerisinde çocuklara karşı takınılacak tutum açısından daha da büyük öneme sahiptir.

 İlk çocukluk zamanlarında birey çok bencildir. Çocuğun gözünde herkes kendisine faydalı olduğu oranda sevgili, her şey midesini tatmin edebildiği derecede kıymetlidir. Nitekim ilk yıl içerisinde eline geçen her şeyi bir kez ağzına götürür. Çevresinin, toplumun yasaklayıcı etkileri kendisinde iz bırakıncaya kadar her şeyi ister ve her arzusu için ihtiraslı ve zalim olmayı sürdürür. Gerçekte çocukta isteyerek zalimlik yapma duygusu yoktur. Ancak sosyal duyguları bulunmadığı için kendi menfaati ve zevki için çevresindekilere, anne-babasına, kardeşlerine ve özellikle hayvanlara karşı her türlü baskıyı ve zulmü yapabilir.

İşte çocukluğun ilk yıllarında görülen bu içgüdüsel diyebileceğimiz özelliklerin terbiyesi; mekanik davranış kalıplarının ruhun derinliklerinden süzülüp bir kır çiçeği görünümünde çocuğun kalbinde yer edebilmesi aile içi iletişimin gücü ile doğru orantılı olarak ortaya çıkacaktır.

Aile içerisinde çocukla sağlıklı iletişim kurmanın, çocuğu hayata hazırlamanın ve sağlıklı bir kişilik gelişimine katkıda bulunmanın sağlanmasında temel dört iletişim kaynağı vardır.

Bunlar; gözle iletişim, bedensel iletişim, odaklaştırılmış dikkat ve disiplindir.

Gözle İletişim: Bir kimsenin gözlerinin içine doğrudan bakmak demektir.

-Gözle iletişim yalnızca bir çocukla bağ kurmakta değil, aynı zamanda onun duygusal gereksinmelerini sağlamada da çok önemlidir. Her çocuk istisnasız duygusal doyuma ulaşmak için anne-babasıyla ve yakın çevresiyle göz iletişiminden yararlanır.

Bedensel İletişim: Bireyin karşısındakine elle, vücutla temasıdır. Anne-babanın çocukla bedensel iletişimi denince akla belki sadece gerektiği zaman, örneğin, giyinmelerine, soyunmalarına ya da otomobile binmelerine yardım ederken yaptıkları iletişim şekli anlaşılır ki, bu doğru olmayan, aynı zamanda eksik olan bir anlamlandırma şeklidir. Bedensel iletişimle kastedilen yalnızca çocuğu kucaklamak veya öpmek gibi şeyler de değildir. Bedensel iletişimden kastedilen her hangi bir bedensel temas; çocuğun omzuna dokunmak, kaburgasının üzerine hafif bir el dokundurması ya da saçlarını karıştırmak vs.31 Bütün bunların içerisinde yalnızca mekanik hareketler değil; bu hareketlerin altında yatan destek önemlidir. Bu duygusal destek içerisinde çocuğun kendine güvenildiğini hissetmesi, sevildiğinin ve desteklendiğinin bilincine varması onun bundan sonraki tüm gelişim basamaklarını ve gelişim aşamalarını (zihinsel, duygusal, dinsel, kültürel, sosyal vs.) olumlu yönde etkileyecek ve motive edecektir.

Odaklaştırılmış İlgi: Bir çocuğa tüm dikkatimizi, eksiksiz sevildiğini hissettirecek şekilde yöneltmemizdir. Annesinin ve babasının dikkatini, onayını ve saygısını hak edecek kadar değerli olduğunu ona hissettirmemizdir.

Özetle, odaklaştırılmış ilgi, çocuğa, anne ve babasının gözünde dünyanın en önemli insanı olduğu hissettirilir.

Kutsal kitaplarda da çocuklardan armağan olarak söz edilmektedir. Bir çocuğa kendi türünün biricik örneği olduğu hissettirilmelidir. Bunu pek az çocuk hisseder, ama bir de hissetti mi, o küçük çocukta özel olduğunu hissetmenin oluşturduğu değişiklik ve kendine güven duygusu görülmeye değer. Bu, çocuğun başkalarıyla iletişimini ve başkalarından gelen mesajı almasını ve içselleştirmesini kolaylaştırır.

Çocuk açısından disiplin; onu, toplumun yapıcı bir bireyi olarak zihin ve karakter açısından eğitmektir. Diğer bir yaklaşımla disiplin, her türlü iletişim yoluyla eğitmektir. Örneğin, yol göstermek, biçimlendirmek, sözlü direktifler, yazılı direktifler, sözlü istemler, yazılı istemler, öğretim, öğretici ve eğlendirici deneyimlerin sağlanması yoluyla vs.

Bir çocukla ilişkilerin en olumlusu, en tatlısı sevgiye en çok yer verilenidir. Aynı zamanda, onun nefis kontrolü geliştirmesini ve yaşının, gelişiminin izin verdiği ölçüde kontrollü davranmasını istiyorsak, bunların gerçekleşmesi için, anne ve babalar çocuklarına iki şey vermelidir: Birincisi, kayıtsız şartsız sevgi ve bu sevginin uygun yolla verilmesi. İkincisi ise sevgiye dayalı disiplin.

Anne ve babanın ses tonundaki yumuşaklık, ilgilerindeki sevecenlik, ilişkilerindeki özveri çocukta sevinç, neşe ve mutluluk duygularını doğurur. Bu duygular sevginin ilk tomurcuklarıdır. Çocukta sevgi, anne-babanın gösterdiği denge, düzen, ilgi, anlayış, bağlılık, beğeni, sevecenlik ve özveri oranında gelişir. İnsanın bütün yaşam boyu duyduğu ilgi ve sevginin açılıp gelişmesi, olgunlaşması, renklenmesi çocukluk çağında sevgi gereksinimine sağlanan doyuma bağlıdır. İnsanın bütün ilişkilerinde görülen olumlu ya da olumsuz tutum ve davranışlarında bu doyum önemli rol oynar.

Kaynak:Halil APAYDIN

Paylaş:

Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapın veya yeni bir hesap oluşturun.
loader
Şu an canlı yayın yok

Kullanıcı Listesi

x