Fetal Beyin Gelişimi: Ne Yapmalı, Gebelikte Ne Yenir?
- YetenekVeZekA-i
- Aile
- 0 Yorum
Bebeğinizin zekanın temeli, o hala bir fetüsken yaratılıyor. Bebeğinizin hayatının bu aşaması çok önemlidir, çünkü bu onun zekasının ve kişiliğinin ham maddelerinin oluştuğu yerdir. Fetal beyin gelişimi, bebeğinizin kişiliği üzerinde uzun süre kalıcı bir etkiye sahiptir.
Konjenital malformasyonlar, erken doğum ve diğer birçok durum bebeğinizin geleceği ve yaşam kalitesi üzerinde ciddi bir etkiye sahiptir. Bebeğinizin doğum öncesi gelişimini etkileyebilecek faktörlerin farkında olmalı ve kaçınılabilecek olanlardan kaçınmalısınız.
Doğum öncesi beyin gelişimi üzerinde zararlı etkisi olan bu faktörler:
Son çalışmalara göre, bebeğinizin doğum öncesi beyin gelişimi üzerinde zararlı etkisi olan bu faktörlerden bazıları şunlardır:
1. Ebeveynlerin yaşı - Avustralya'daki bir Queensland Üniversitesi araştırması, 40 yaşında veya daha büyük bir baba olmanın, yüz ve kafatasında anormalliklere neden olan şizofermeni, otizm ve sendrom riski daha yüksek olan bebeğe bağlı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, daha yaşlı babalar olarak dünyaya gelenlerin konsantrasyon, hafıza, akıl yürütme ve okuma becerilerine bakan bir dizi zeka testinde daha zayıf puan aldıklarını buldular.
Otizm araştırmasında yayınlanan bir araştırmaya göre, annenin yaşı da otizmle bağlantılı. Araştırma, annenin yaşındaki her 5 yılda bir, otistik bir çocuğa sahip olma riskinin yüzde 18 oranında arttığını ortaya koydu. Daha büyük babalar için, etki yalnızca eşleri 30 yaşın altındayken güçlü bir şekilde not edildi.
Bununla birlikte, yaşlı babalar, zihinsel hastalığı olan çocukların riskini arttırmaktadır. Bir çalışmaya göre, 45 yaş ve üstü erkek çocuklar, 20 ila 24 yaşları arasındaki babalara göre daha fazla psikoz, otizm ve dikkat eksikliği bozukluğu geliştirme riski taşımaktadır. Çocuklar ayrıca akademisyenler ve madde bağımlılığı ile daha fazla mücadele etme eğilimindedirler.
2. Babanın Mesleği - Bir babanın mesleği, bir bebeğin Kuzey Carolina Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre doğum kusuruna yakalanma riskini artırabilir. Yüksek risk grubundakiler arasında sanatçılar, fotoğrafçılar, kuaför, matematikçi ve ofis destek çalışanları bulunmaktadır. Bunun, bu tür meslekler için ortak olan kimyasal veya fiziksel maruz kalma ve maruz kalma karışımlarından kaynaklandığı varsayılmaktadır.
3. Erken Doğum (Birazcık bile ) - Pediatri dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, 37 ve 38. haftalarda doğan bebekler, 39, 40 veya 41. haftalarda doğan çocuklara göre anlamlı olarak daha düşük okuma puanlarına sahipti. Matematik puanları 37 ya da 38. haftalarda doğan çocuklar için daha düşüktü. Dr. Bryan Williams, “Akılda tutulması gereken şey, 36 haftalık, 6 günlük doğan bir çocuğun, zekası diğer zeki çocukların üçte iki oranında olmasıdır.”
4. Yetersiz beslenme - Kalsiyum, demir, iyot ve diğer vitaminlerin eksikliği bebeğin öğrenme güçlüğüne, dil gelişiminde gecikmeye, davranış problemlerine, gecikmiş motor beceri gelişimine ve daha düşük bir I.Q. Bebeğin, beyin gelişimi için gerekli olan tiroid hormonunu yapması için iyot alması gerekir. Bebeğe oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerini oluşturmak, bebeğin beynini ve vücut gelişimini etkilemek için demir gerekir.
5. Folik asit eksikliği - Bu, bebeğin nöral tüpünün düzgün kapanamamasına neden olur. Nöral tüp, beyin ve omuriliğin geliştiği dokudur. Bu tüpün yanlış kapatılması beyin ve omurilikte ciddi bozukluklara neden olur. Folik asit yeşil yapraklı sebzelerde, brokolide, baklagillerde, turunçgillerde ve karaciğerde bulunur.
6. D Vitamini yetersizliği - Bu, bebeğin yetersiz beslenmesi ile ilişkilidir. Pediatri'de yayınlanan Telethon Çocuk Sağlığı Araştırma Enstitüsü'ne göre, hamilelik sırasında düşük D Vitamini seviyesine sahip annelerden doğan çocukların, okuldayken ciddi dil problemleri yaşama ihtimalinin iki katı olduğunu söylemektedirler.
7. İlaçlar - Kural olarak, hamile kadınların özellikle gebeliğin ilk üç ayında ilaç kullanmamaları önerilmektedir. Örneğin aspirin gibi yaygın bir ilaç, bir çocuğun beyninde kanın pıhtılaşmasını durdurabilmesi nedeniyle kanamaya neden olabilir.
Gebelikte asetaminofen kullanımı DEHB ve hiperaktivite ile bağlantılı olabilir. Vicodin ve Oxycontin gibi Opiod ağrı kesiciler ayrıca doğum kusurlarına ve diğer ciddi gebelik sorunlarına neden olabilir.
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) adı verilen popüler bir antidepresan sınıfının alınması, hamilelik sırasında otizm riskini önemli ölçüde artırabilir. Antidepresanlar alınması da çocuğun endişe belirtileri gösterme riskini artırabilir.
8. Stres (ve açlık) - Bir Lancet çalışması, annenin hamilelik sırasındaki stresinin bebekte doğuştan beyin yetmezliği riskini artırabileceğini ileri sürdü. Genel Psikiyatri Arşivi'nde yayınlanan bir İngiliz ve Danimarkalı çalışmasında, bir kadının hamileliğinin ilk aylarındaki şiddetli duygusal stresin, doğmamış çocuğunun nöro gelişimini kalıcı olarak bozabileceği, daha sonra yaşamında şizofreni riskinin artmasına neden olabileceği öne sürülüyor. Burada belirtilen stres, günlük yaşamdaki olağan kaygıdan değil, ailedeki duygusal şok veya ölüm gibi şiddetli olanlardan kaynaklanır. Bebeğe verilen zarar muhtemelen fetal gelişime müdahale eden artan stres hormonu kortizolden kaynaklanır.
9. Annenin zihinsel durumu - Bir fetüs, annenin zihinsel durumundan duyarlıdır ve etkilenebilir. Zaten annenin verdiği mesajlara dayanarak doğumdan sonra yaşam için hazırlanıyor. Kaliforniya Üniversitesi, Irvine'den yapılan araştırma, doğumdan önce ve sonra ya depresyonsuz ya da depresyon geçirmiş anneleri olan bebeklerde gelişimin en iyi olduğunu öne sürüyor.
10. Güneş ışığı eksikliği - Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, anneleri hamileliğin ilk 3 ayında güneş ışığına az maruz kalan çocukların yaşamda daha sonra multipl skleroz gelişme riskinin daha yüksek olabileceğini keşfetti. Fetusun merkezi sinir sistemi gelişimi için güneş ışığındaki D Vitamini önemlidir.
Etiketler: Fatal beyin , Gebelik , Gelişim
